Mutlu Yıllar Shinichi Suzuki! :)

Bugün 17 Ekim 2018! 

Bugün kendi ismi ile anılan Suzuki Metodu'nun geliştiricisi Shinichi Suzuki'nin 120. doğum günü! 
Ben de bu nedenle bu haftaki yazımı Suzuki'ye ayırmaya ve onun anısını yaşatmaya karar verdim :)

Mutlu yıllar Suzuki! 



Shinichi Suzuki Kimdir?

Shinichi Suzuki, 17 Ekim 1898'de Nagoya, Japonya'da doğdu. Keman yapım fabrikasına sahip bir babanın 12 çocuğundan biriydi. Shinichi ve kardeşleri çocukluklarını fabrikada oyun oynayarak ve  enstrümanların nasıl yapıldığını görerek geçirdiler. Fakat Shinichi'nin kemandan ne kadar güzel seslerin gelebileceğini on yedi yaşındayken keşfettiği söylenir. Shinichi, Mischa Elman adında ünlü bir kemancı tarafından çalınan Schubert’in Ave Maria'sının bir kaydını dinledikten sonra bir kemanın bu kadar güzel bir ses çıkardığına çok şaşırmıştı çünkü o zamana kadar sadece bir oyuncak olduğunu düşünmüştü!

Bundan sonra, Shinichi fabrikadan bir keman getirdi ve çalmayı denedi.  Bir kaydı dinleyip duyduklarını taklit etmeye çalıştı. Birkaç yıl sonra Tokyo'daki bir öğretmenden keman dersleri almaya başladı. Daha sonra 22 yaşındayken Almanya'ya gitti ve Karl Klingler adında ünlü bir öğretmenle çalıştı. Shinichi, ayrıca hayat arkadaşı Waltraud ile de Almanya'da tanıştı. Evlendiler ve Japonya'ya geri döndüler. Burada keman öğretmeye başladı ve kardeşleriyle birlikte yaylı kuartet kurarak konserler verdiler. 

Shinichi her zaman çocukları severdi ve onlara öğretmenlik yapmakla çok ilgilenmişti. Çocukların konuşmayı öğrendikleri gibi müzik öğrenebileceklerini düşünmüştü. 

"Tüm çocukların öğrenmek için yetenekli olduklarına inanıyordu. Bunlar o sıralarda çok sıra dışı fikirlerdi!  Çoğu insan müzik yeteneğinin sadece birkaç kişinin sahip olduğu özel bir şey olduğunu düşünürdü."

Suzuki’nin genç öğrencileri çok iyi keman çalmayı öğrendi ve herkes performans gösterdiğinde şaşırdı. Hiç kimse o kadar çok küçük çocuğu birlikte müzik yaparken görmemişti. İlk başta tüm öğrencilerin müzik dehaları olduğunu düşündüler. Oysa ki Suzuki, doğru şekilde yaklaşıldığında tüm çocukların öğrenebileceğini bu şekilde kanıtlamış oldu.



Suzuki uzun yıllar boyunca öğretim metodu üzerinde çalışmaya devam etti. Çocukların keman çalmayı öğrenmesine yardımcı olacak müzikleri seçti. Hatta kendinden bazı parçalar yazdı (Twinkle Variations, Allegro, Perpetual Motion ve Etude gibi). Bu eserleri teknik ve müzikal zorluk derecelerine göre bir sıraya koydu. Suzuki'nin metodundaki tüm parçalar bir sonraki tekniği hazırlayacak şekilde oluşturulmuştur. 

Suzuki, Yetenek Eğitimi Enstitüsü'nü kurduktan sonra pek çok ülkeden öğretmenler, öğretim yöntemini öğrenmek için Japonya'ya geldi ve Dr. Suzuki ve öğrencileri de diğer ülkelerde konserler ve seminerler yapmak için seyahat etti. Yıllar boyunca gittikçe daha fazla öğretmen ve ebeveyn, Suzuki’nin fikirlerine ilgi duymaya başladı ve kendi çocuklara yöntemini öğretmeye başladı. Artık dünya çapında Suzuki Metodu ile enstrüman çalmayı öğrenen binlerce çocuk var.

Suzuki, müzik dinlemenin ve çalmanın çocukların güzel ve huzurlu kalpler ile iyi insanlar haline geldiğine de inanıyordu. Suzuki, bu çocukların dünyaya barış ve anlayış getirmeye yardımcı olacağını umuyordu.

Suzuki'nin en büyük farkı, keman çalmayı öğretmesi değil gerçekten iyi insan olmayı ve yetiştirmeyi amaçlamasıdır. 

Suzuki her zaman başkalarının duygularını incitmemelerini ve herkese, arkadaşlarına, ailelerine ve öğretmenlerine karşı nazik olmalarını istedi. Ona değerlendirmesi için bir kaset gönderen öğrencisine şöyle cevap vermiştir:

 “Büyük bestecilerin müziklerini çalacaksanız onların kalplerini müzikte yakalamaya çalışmalısınız. Başkalarının duygularını kelimeler olmadan yakalamak için her gün pratik yapmalısınız. Annene ve babana bak. Nasıl hissettiklerini görebiliyor musun? Annenin yardımına ihtiyaç duyduğunu o söylemeden önce görmeye çalış. Her gün söylediklerinizle ve davranışlarınızla kimseye zarar vermemeye çalışırsanız ve aynı zamanda insanların nasıl hissettiklerini yakalamayı denerseniz, başkalarının duygularına karşı duyarlılık geliştireceksiniz. Belki de daha sonra Bach ve Mozart'ın müziklerini de yakalayacaksınız."

Suzuki öğrencilerinin sadece keman çalışmalarıyla ilgilenmedi. Onların günlük yaşam davranışları da güzel bir kalp geliştirmek için çok önemliydi. Öğrencilerinden bir arkadaşına veya ailesindeki bir kişiye özel bir şey yapmasını ve bir sonraki derste ona anlatmasını isterdi. Bazen çocuklar iyi şeyler yaptıklarını Dr. Suzuki'ye söyleyebilmek için sabırsızlanıyorlardı. Bir öğrenci parçasının son notasını çaldıktan sonra Dr. Suzuki'ye fısıldayarak “Babamın ayakkabılarını o bilmeden parlattım” dedi :) 

Suzuki, 26 Ocak 1998'de Japonya'nın Matsumoto'daki evinde öldü. Her ne kadar 99 yaşında olsa da, Dr. Suzuki her zaman genç görünüyordu. Enerjiyle doluydu ve tanıştığı herkese neşeli ve sevecen oldu.

Bu enerjiyi nereden alıyordu sizce? ;) 


Bu hafta Suzuki'nin doğumgünü ile ilgili belgeler bulmaya çalışırken The Man and His philosophy kitabında Suzuki'nin 94. ve 95. doğumgünü partilerinin fotoğraflarına rastladım. Fotoğrafın altında her geçen yıl mumları üflemenin zorlaştığından bahsediyor. 
Son olarak Suzuki'nin anadil metodunu nasıl uyguladığını merak edenler için kısa bir bilgi mahiyetinde bu yıl Ted Ankara'da yaptığım bir konuşmanın bir videosunu paylaşıyorum sizinle... 




Marifet zorluklara, acılara tutunmak değil, tüm bunalımların içinden yine de kendi ışığını yakabilmekle ilgili... 

Her geçen gün kendi potansiyelimizi yükselttiğimiz, daha iyi bir versiyonumuz için çalıştığımız süper bir hafta diliyorum hepimize...

Herkese iyi oyunlar...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çok ÖZEL bir Hediye: Ses Dalgaları ile Sanat

Kemanda Akort Sistemleri ve Küresel Frekans Isınması

Prof. Şeyda Çilden'i Emekliliğe Uğurladık