Limon Ağacının Şarkısı ile Büyümek
Bilinmez diyarlardan dünyaya minik bir tohum olarak düşeriz. Dünyaya geldiğimiz andan itibaren etrafımız bilgi ile doludur. Etrafta bize benzeyen varlıklar görürüz. Bizden önce buraya gelmiş büyümüş serpilmiş kişilerle konuşuruz. Bizden sonra gelenleri görürüz. Aslında tüm bu etkileşim varlığın kendini anlama, kendini bilme çabasıdır.
(Kuşların nasıl şarkılar söylediklerini, bu şarkıları nasıl öğrendiklerini merak edenler Kuşlar şarkı söylemeyi nasıl öğrenir? bağlantısını takip edebilirler. Bu bağlantıda Türkçe altyazı seçeneğini tıklamayı unutmayın...)
İşte Arslan Sayman'ın kalemi ve Deniz Üçbaşaran'ın resimleriyle Limon Ağacının Şarkısı kitabındaki minik limon fidanı da büyümenin telaşı içinde kendini deneyimlerken ona onu tanıtan haberci bir kanarya konuverir bir gün dalına... Ve başlar güzel şarkılarına...
(Kuşların nasıl şarkılar söylediklerini, bu şarkıları nasıl öğrendiklerini merak edenler Kuşlar şarkı söylemeyi nasıl öğrenir? bağlantısını takip edebilirler. Bu bağlantıda Türkçe altyazı seçeneğini tıklamayı unutmayın...)
Ama bir şarkıyı sadece dinlemek yetmez. Dinleye dinleye artık şarkı söyleme zamanı gelmiştir! Söylemek için öğrenmek, çalışmak ama bunların da ötesinde öğrenmek için merak duymak gerekir. İşte hikayemizde de limon fidanı, kanaryanın ne söylediğini çok merak eder ve şarkıyı ona da öğretmesini ister. Kanarya bu şarkıyı zaten limon ağacı için söylemiş olduğunu ve öğrenmek istemesine çok sevindiğini söyler. Ve başlar limon ağacının öyküsünü limon ağacına anlatmaya...
Şarkının başlamasıyla biz de limon ağacının ilk dikildiği günden başlayarak geçirdiği süreci öğrenmeye başlıyoruz. Buradan itibaren genellikle dörtlükler halinde yazılan şiir formundaki şarkı ile hem ağacın biyolojik büyüme aşamalarına hem de bu aşamalar sırasında kendi benliğini bulmak için yaptığı sorgulamalarına şahit oluyoruz.
Limon ağacı bu serüvende Aydede'den sabretmeyi, Sarman'dan bir soruyu bilemesek de dürüst olmayı ve bilebilecek bir başkasına yönlendirmeyi, Bilge Güneş'ten bakış açımızı genişlettikçe geleceğin de bilinebileceğini, mahalledeki çocuklardan kendisine mayhoş dense de umutla gelişimini sürdürmeyi öğrenir. Kendi meyveleri olunca mahalledeki çocuklarla da büyümenin bilgisini paylaşır. Kendine bu güzel şarkıyı söyleyen ve onu uyandıran kanaryayı da başka fidanlara gitmesi için uğurlar...
Okuyan herkese tüm bu güzel değerleri anlatan şiir formunda yazılmış bu kitabı görünce acaba bu kitapla nasıl bir etkinlik yapılabilir diye düşünmeye başladım. Kitabı şiir gibi okumak çok güzeldi ama kitabın başlığı limon ağacının şarkısı ise bu şiirleri bir şekilde şarkıya dönüştürmek güzel bir fikir olabilirdi :)
Şiirlerin ritimlerini incelediğimde genellikle her satırın 7 heceden oluştuğunu gördüm. Şöyle ki:
Bir gün ço-cuk-lar yi-ne 7 hece
Bah-çe-ye gel-miş-ler-di 7 hece
Da-lın-da-ki mey-ve-yi 7 hece
He-men-fark-et-miş-ler-di 7 hece
Bu heceleri bir ritimle ifade etmek istersek şu ritim kalıbına ulaşabiliriz diye düşündüm.
Dikkatli müzisyen okurlar bu sözcüklerin prozodi kurallarına tam oturmadığını söyleyebilirler. Dikkatli Suzuki keman anneleri ise bu ritmin daha önce öğrendiğimiz sulu sulu karpuz ritmine benzediğini hemen farkedeceklerdir :) Bu çalışmada, önceki öğrenilen ritmin devamı olması ve başlangıç öğrencilerinin kolayca sayarak çalabilmesi için bu ritim oluşturulmuş, bu nedenle prozodi kurallarına tam olarak uyulmamıştır.
Peki bu etkinliği öğrencilerimizle/çocuklarımızla hangi sırayı takip ederek yapalım? Sorusunu da duyar gibiyim :)
1. Öncelikle birlikte kitabı okuyun. Limon ağacının nasıl büyüdüğünü, büyümenin nasıl bir his olduğunu, bu süreçte limon ağacının neler yaşadığını konuşun... Peki biz insanlar nasıl büyüyoruz? Büyümek nasıl bir his? Bu süreçte bize kimler destek oluyor? gibi sorularla önce kitapla ilişkilenmenin yollarını bulalım.
2. Bu kitapta en çok sizi ve öğrencinizi/çocuğunuzu etkileyen kısmın hangisi olduğunu tespit edin.
3. Beğendiğiniz dörtlüğün kaç heceden oluştuğunu sayın. Mümkünse yukarıdaki gibi 7şer heceden oluşan bir kısım bulmaya çalışın.
4. Seçtiğiniz dörtlüğü bu ritim ile söyleyin. Yapabiliyorsanız söylerken elinizle ritmini de vurun.
5. Bu ritmi iyice öğrenene kadar evin/sınıfın farklı yerlerinde çalabilirsiniz. Kapıdan nasıl bir ses çıkacak? Ya da camdan? Yoksa mutfaktaki tencerelerle mi denesek acaba bu ritmi :)
Benim denemelerimi aşağıdaki videoda izleyebilirsiniz..
Benim denemelerimi aşağıdaki videoda izleyebilirsiniz..
6. Sonra sadece yayı elinize alın ve doğru tutuşu yapın. Havada tutuşunuzu bozmadan bu ritmi çalabilir misiniz?
Twinkle varyasyonların ilk ritminde her tekrar çekerek yaylarla başlıyordu. Burada ise bir çekerek bir iterek çalmak zorundayız. Bu nedenle bu çalışma HARİKA BİR İTEREK BAŞLAMA ÇALIŞMASI!
İlk çaldığınızda çekerek başlayın. İkinci ritim iterek başlayacak :)
İsteyenler bu yay hareketini buradaki video ile çalışabilirler.
İsteyenler bu yay hareketini buradaki video ile çalışabilirler.
7. Sonra kemanınızı elinize alın. Doğru tutuşunuzu yapın ve bu ritmi mi telinde çalmaya çalışın. Tutuşunuzu bozmadan ritmi çalabiliyor musunuz? Kontrol etmeyi unutmayın.
8. Mi telinde herşey yolunda gittiyse bu ritmi diğer öğrendiğiniz tellerde de tekrarlayın. Kendinizi bir kuş olarak hayal edin ve farklı tellere konup şarkılar söylediğinizi düşünün :)
9. Boş tellerden başka notalar da biliyor musunuz? Parmaklarınızı basarak hangi notaları çalabiliyorsunuz? Bu notalardan 4 tanesini belirleyip KENDİ BESTENİZİ YAPABİLİRSİNİZ!
Mesela ben re-do#-si-la notalarını seçtim ve ritimleri bu notalar üzerine uyguladım. Öğrencim Gündemir de sol elde 1 ve 2. parmağın yakın olduğu pozisyon üstünde çalıştığı için si-sol-re-do seslerini seçti ve çaldı.
10. Bestemi çalıştıktan sonra en güzel kısım bunu kaydetmek ya da başka arkadaşlarımla paylaşmak. Siz de bestenizi kaydedebilir ya da küçük bir ev konseri düzenleyebilirsiniz. Eğer bu etkinliği bir grup dersinde yapıyorsanız ders sonunda herkes sırayla bestesini arkadaşlarına çalabilir.
11. Grup dersinde herkesin besteleri uyumlu bir şekilde bir araya getirilip uzun bir parça oluşturmak da mümkün. Bir de piyano eşlik olursa o zaman tadından yenmez :)
11. Grup dersinde herkesin besteleri uyumlu bir şekilde bir araya getirilip uzun bir parça oluşturmak da mümkün. Bir de piyano eşlik olursa o zaman tadından yenmez :)
Sizler hangi sözler üzerine beste yaptınız? Hangi notaları seçip çaldınız? Uzun bestenizi nasıl sıraladınız? Bestelerinizi benimle paylaşırsanız çok sevinirim :)
Başka etkinlik önerileri olanlar da bu görüşlerini benimle yorumlar kısmından paylaşabilirler...
Müzik ve güzel öykülerle her geçen gün büyüyeceğimiz harika bir hafta diliyorum herkese...
Yorumlar
Yorum Gönder
Katkınız için teşekkürler :)