Müzik, Eğitim ve Tasarım Yazıları

Bugün nasılsınız?  Gerçekten soruyorum. İyi misiniz? Mutlu mu? Kederli mi? Aşık mı? Kahraman mı? Gürültücü mü? Sessiz mi? Telaşlı mı? Yoksa duygularınızı tanımlayamadığınız bir gün mü bugün?  Eğer böyleyse hiç endişelenmeyin ve geçerken Sümbül Hanım'ın Şapka dükkanına uğrayın. Orada size göre mutlaka bir şapka vardır! Sümbül hanım ve torunu Mira, dükkana gelen ziyaretçileri görür görmez ne hissettiklerini anlayıp onlara bir şapka verirler. Sümbül hanım hangi şapkanın kime yakışacağını bir bakışta bilir: Kederli bir kadına yakıştırdığı şapka, onunla birlikte dükkandan uçarak çıkan beyaz bir kuşu andırır.  Gürültücü ziyaretçisinin başına, arada sessizliğin sesine kulak verebilsin diye deniz kabuğu gibi kıvrılan bir şapka geçirir.  Mira ve Sümbül hanım dükkanı ziyaret eden çocuklarla daha çok ilgilenirler. Böyle zamanlarda, kedi ya da kaplana benzeyen şapkaları raflardan indirirler :)  Heinz Janish ve Helga Bansch'ın ...

Bilinmez diyarlardan dünyaya minik bir tohum olarak düşeriz. Dünyaya geldiğimiz andan itibaren etrafımız bilgi ile doludur. Etrafta bize benzeyen varlıklar görürüz. Bizden önce buraya gelmiş büyümüş serpilmiş kişilerle konuşuruz. Bizden sonra gelenleri görürüz. Aslında tüm bu etkileşim varlığın kendini anlama, kendini bilme çabasıdır. İşte Arslan Sayman'ın kalemi ve Deniz Üçbaşaran'ın resimleriyle Limon Ağacının Şarkısı kitabındaki minik limon fidanı da büyümenin telaşı içinde kendini deneyimlerken ona onu tanıtan haberci bir kanarya konuverir bir gün dalına... Ve başlar güzel şarkılarına...  (Kuşların nasıl şarkılar söylediklerini, bu şarkıları nasıl öğrendiklerini merak edenler  Kuşlar şarkı söylemeyi nasıl öğrenir?  bağlantısını takip edebilirler. Bu bağlantıda Türkçe altyazı seçeneğini tıklamayı unutmayın...) Ama bir şarkıyı sadece dinlemek yetmez. Dinleye dinleye artık şarkı söyleme zamanı gelmiştir! Söylemek için öğrenmek, çalışmak ama bunların da ötesi...

Herkese merhaba :)  Müzik ile ilgili kitapları konu almaya karar verdiğimden bu yana bambaşka sihirli bir dünyanın içine girmiş gibi hissediyorum kendimi. Meğerse ne kadar zengin bir dünyanın kapılarını aralama fırsatı bulmuşum :)  Geçen hafta Böcek orkestrasının üyelerinden çalgıları tanımış ve orkestranın bir turne macerasına eşlik etmiştik. Bu yazıyı özellikle hangi çalgıyı çalacağına henüz karar verememiş kişiler için kaleme almıştım. Bu hafta ise artık çalgısını seçmiş ve çalışmaya başlamış küçük müzisyenler için sizi muhteşem bir arkadaşla tanıştırmak istiyorum: Müzisyen İnek Sırma ile :) Sırma kendi çiftliğinde çok güzel piyano çalarak güzel konserler veren tam bir müzik dostu! Bir gün şehirde bir müzik yarışması yapılacağını öğrenir ve tüm macera bu yarışmaya katılmak istemesiyle başlar. Sırma; birlikte gerçekten müzik yapabileceği orkestra arkadaşları ararken görünüşü, rengi, boyu, giyim tarzı uymadığı için birçok orkestra tarafından reddedili...